Budizm
Budizm ile Kore yarımadasının tanışması 372 yılında Koguryo krallığına Çin'den gelen Keşiş Sundo ile olmuştur. 384 yılında ise pekçe Hanedanlığı Keşiş Malanda ile Budizm'i tanıdı. Şilla krallığında ise Budizm'in yayılması Keşiş Ado tarafından 5inci yüzyılda olmuştur. Budizm özellikle Üç Krallık döneminde ülkenin önde gelen kişileri tarafından oldukça benimsendi. Bundaki en önemli etken ise devlet yönetiminin ruhsal yapısıyla Budizm'in oldukça büyük benzerlikler göstermesidir.
Kralın koruması altında olan Budizm, yapılan birçok tapınakla, manastırla oldukça yayıldı. Altıncı yüzyılda Keşişler ve zanaatkarlar kutsal kitapları ve hazırladıkları belgelerle Japonya'ya giderek burada Budizm'in temellerini oluşturdular.
Şilla'nın 667 yılında yarımadayı birleştirmesiyle, Budizm ülkenin dini haline geldi. Bu dönemde oldukça önemli eserlerin ortaya çıkmasına da vesile olan Budizm, özellikle Bulguksa Tapınağı, Gyeongju'da ki kalıntılar ile bunu ortaya koymuştur.
Koryo Hanedanlığının kuralları da bu inanışın altında kalmıştır. Yine bu dönemde de resim ve sanatta önemli yapıtlar oryaya konmuştur. Budizm için oldukça önemli olan Bulguksa tapınağına bu dönemde yapılmıştır. 1392 yılında kral Yi Seong Gye ülke yönetimini Budist etkiden çıkartmış Konfüçyanizm etkisi altında bir yönetim sergilemiştir.
1910 yılında Japonya'nın Kore'yi himayesi altına almasından sonra ise, Japonya Kore Budizm'i üzerinde büyük bir baskı oluşturmuş ve kendi düşüncelerini aşılamaya çalışmıştır.